Arkadaşlar merhaba.
Önceki yazımda "Kova Stratejisi"nden bahsetmiş,
servetimizi nasıl üç parçaya (Büyüme, Güvenlik, Acil Durum) ayırdığımızı
konuşmuştuk. Buraya kadar her şey tamam. Peki, asıl soru şu: "Bu
kovaların içini neyle dolduracağız?"
Yatırım dünyası, dışarıdan bakıldığında sisli ve fırtınalı
bir okyanus gibi. Bir yanda kripto paraların baş döndüren hızı, diğer yanda
"rekor kırdı" denilen ama enflasyon karşısında ezilen yatırımlar...
Borsa İstanbul'da ise faiz sarmalındaki sanayi devleri...
İşte bu bilgi karmaşasında rotamı kaybetmemek için, kendi
tasarladığım ve sürekli geliştirdiğim özel bir pusulam var. Ben buna "Dinamik
Denge 30" stratejisi diyorum.
Bu strateji, karmaşık finansal teorilerden değil;
matematikten, disiplinden ve en önemlisi "Değer Yatırımı"
felsefesinden besleniyor. Gelin, güncel yol haritamı birlikte inceleyelim.
Stratejinin Kalbi: "30 Yaş Kuralı"
Portföyümü diğerlerinden ayıran, belki de ilk kez
duyacağınız en eşsiz kuralım bu.
Büyüme Kovası'na (Hisse ve Kripto) bir varlık eklerken tek
bir matematiksel hedefe kilitleniyorum: Portföyün ağırlıklı yaş
ortalaması, kendi yaşım olan 30'u (+/- 1 yıl) yansıtmalı.
Neden mi? Çünkü bu kural beni iki uçtan koruyor:
- Hantallıktan
Koruyor: Portföye 1952 kuruluşlu, 73 yaşındaki Gübre
Fabrikaları (GUBRF) veya 55 yaşındaki İsdemir (ISDMR) gibi
tecrübeli devleri eklediğimde, yaş ortalamam fırlıyor. Dengeyi tekrar 30'a
çekmek için mecburen yanına 13 yaşındaki Katılımevim (KTLEV) veya
henüz 10 yaşındaki Ethereum (ETH) gibi genç ve dinamik
varlıkları eklemek zorunda kalıyorum.
- Maceradan
Koruyor: Sadece kripto paralara veya yeni halka arzlara
yüklenmemi engelliyor. Gençlerin ağırlığı arttığında, sistem beni
"Hop, dur bakalım!" diye uyarıyor ve 41 yaşındaki Logo
Yazılım (LOGO) veya 42 yaşındaki Tüpraş (TUPRS) gibi
tecrübeli limanlara sığınmaya zorluyor.
Böylece portföyüm; tecrübenin istikrarı ile gençliğin
enerjisi arasında her zaman dinamik bir dengede kalıyor.
Yeni Nesil Kalite Kontrolü: Graham Dokunuşu ve Trendler
Bir hissenin yaşı uygun diye hemen portföye girmiyor tabii.
Finansal tablolarını didik didik ettiğim bir puanlama sistemim var. Ama son
dönemde bu sisteme iki kritik "filtre" daha ekledim:
1. Değerleme Çarpanı (Graham Kuralı):
Sadece "iyi" şirketleri değil, "ucuz" kalmış şirketleri
arıyorum. Yatırım efsanesi Benjamin Graham'ın izinden giderek; Fiyat/Kazanç ve
Piyasa Değeri/Defter Değeri çarpanlarının çarpımı 22.5'in altında olan
hisseleri ödüllendiriyorum.
Bu sayede, temel verileri sağlam ama fiyatı piyasa tarafından haksızca
cezalandırılmış Kristal Kola (KRSTL) ve İsdemir
(ISDMR) gibi hisseler portföyümde hak ettikleri yeri buldu.
2. Trend Filtresi:
Eskiler "Trend senin dostundur" der. Eğer bir hisse teknik olarak
düşüş trendindeyse (Fiyatı 200 Günlük Ortalamasının altındaysa), temel puanı ne
kadar yüksek olursa olsun, alım yaparken frene basıyorum. "Düşen bıçak
tutulmaz" prensibiyle, mesela MLP Sağlık (MPARK) gibi
güçlü şirketler, tekrar trende girene kadar bu filtreye takılıyor.
Güncel Portföy Kadrosu
Tüm bu sıkı kurallar, yaş hesabı ve filtreler sonucunda şu
an gemimde yer alan "seçilmiş" varlıklar şunlar:
- Hisse
Senetleri: KTLEV, LOGO, GUBRF, KRSTL, ISDMR, TUPRS, MPARK ve
MAVI.
- Kripto
Varlıklar: Bitcoin (BTC) ve Ethereum (ETH).
- Emtia
(Güvenlik Kovası): Altın ve Gümüş.
Öte yandan; finansal yapısı zayıf olan veya kârlılık sorunu
yaşayan şirketler (Örn: VESTL), ne kadar popüler olurlarsa
olsunlar bu süzgeçten geçemediler ve elendiler.
Risk Yönetimi: Asla Aşık Olma
Son olarak en önemli kuralım: Hiçbir hisseye veya sektöre
körü körüne bağlanmam.
- Hisse
Limiti: Tek bir hisse, portföyümün %20'sini geçemez.
- Sektör
Limiti: Tek bir sektör (Örn: Sanayi), portföyümün %40'ını aşamaz.
Sonuç: Pusula Benim Elimde
Bu strateji bir "zengin olma" formülü değil arkadaşlar,
bu bir "varlık yönetme disiplini".
Piyasadaki gürültüye, korkuya veya açgözlülüğe kulaklarımı
tıkadım. Ben sadece bilançolara, matematiğe ve kendi koyduğum bu kurallara
güveniyorum. Borsada rüzgar sert esebilir, kriptoda fırtınalar kopabilir. Ama
benim pusulam (kurallarım) ve haritam (portföyüm) belli olduğu sürece, rotamda
güvenle ilerlemeye devam ediyorum.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,
Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder